18 Haziran 2013 Salı

Pamukkale



                 Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra otelden travertenlerin girişine yürüyerek geldik. Ayakkabılarımızı elimize alarak yukarı çıkmaya başladık. Mayıs ayı olmasına rağmen güneş sudan yansıdığı için iki kat daha yakıcı. Bir de 35 derece suyun sıcaklığını hesap edersek, oldukça sıcak bir beyazlığın üzerinde yürüyoruz.

Haftanın belirli günlerinde yukarıdan dönüşümlü olarak bıraktıkları ılık suda yürümek çok zevkli oldu. Havuzcukların bazıları, kalsiyum karbonat sertleşmediği için yumuşak ve kaygan. Bu nedenden dolayı beyazlığı korumak için ayakkabıyla yürünmesine izin vermiyorlar.

 
Pamukkale’de ki Hierapolis Antik Kenti, kısa zamanda gezilip görülecek bir yer değil. Şimdilik Anıtsal Çeşme, Apollon Tapınağı, cin deliği ve Hierapolis müzesini görmekle yetineceğiz.
M.Ö. 190 yılında  II.Eumenes tarafından oldukça büyük bir alanda kurulan Hierapolis Antik Kenti, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alındı. Kentin Pamukkale’ye  kurulmuş olmasının en önemli nedeni termal kaynaklar.

Anıtsal Çeşme

Zamanımızın kısıtlı olması nedeniyle bizim göremediğimiz, Apollon adına yaptırılan  tapınak ve kehanet merkezi, tiyatro, dünyanın en büyük antik mezarlığı ve Hz. İsa’nın havarilerinden olan, Aziz Philipin mezarı da bu bölgede. Aziz Philipin burada öldürülmüş ve mezarının burada olması, kenti daha da önemli yapıyor. Birçok Hristiyan Hierapolis’e gelip, burada ölüp, Aziz Philipın mezarına yakın bir yede gömülmek istiyormuş. O nedenden dolayı da antik kent uçsuz bucaksız bir mezarlığa sahip.




Cin deliği, cehennem kapısı, Hades’in deliği de denilen mağara deliğinden yeraltı tanrısı kabul edilen Hades'e boğalar kurban edilirmiş. Delikten karbon monoksit gazının kokusu hissediliyor ve yeraltı kaynaklarının homurtulu sesi duyuluyor. Giriş mekanının alt kısmında biriken zehirli gazın yol açtığı tehlike nedeniyle içeriye girmek yasak. Bu termal suyun karbon monoksiti, çevrede bulunan bütün kuşların, bir süre sonra ölmesine neden oluyormuş.


Burası Hierapolis Antik Kenti havuzu. Suyun sıcaklığı 36 derece ve Pamukkale’nin beyazlığını oluşturan suyun kaynaklarından biri bu havuzdan çıkıyor. Havuz Hierapolis Antik Şehrinin içinde bir alan olduğu için içerisinde 2 bin yıllık yıkılmış sütunlar ve tarihi kalıntılar var. Bu kalıntıların arasında yüzmek oldukça ilginç olsa gerek. Bu su güzellik suyu ve cilt hastalıklarına iyi geldiğinden dolayı havuza girenlerin çoğu kadın:)

Hierapolis Müzesi Travertenlere yakın. Hierapolis Kentinin hamamı olarak kullanılan yapı, müzeye çevrilmiş. Bu durum müzeye daha da değer katmış. Çünkü burada yerden tavana kadar tarih var. Antik Hamam binasının içinde Hierapolis kazılarından çıkan eserler sergileniyor.
Eski Roma da bir dönem heykellerin başları takılıp çıkartılabilecek şekilde yapılırmış ve başlar zaman zaman değiştirilirmiş.
Yeraltı Tanrısı HADES

Hierapolis müzesindeki bu heykel, Deniz Tanrısı Triton. Üst bedeni insan, alt bedeni balık kuyruğu, ayakları ise at ayağı görüntüsünde. Mitolojide geleceği bilen, istediği şekle girebilen, yarı Tanrı yarı insan ve Poseidon’un oğlu olarak geçer.


Pamukkale manzarası.

Hiç yorum yok: